81. Ege Toplantısının Konuğu Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran

Figopara Kurucu Ortağı Bulut Arukel’in moderatörlüğünde gerçekleşen ve ticari işletmelerin sürdürülebilir büyümelerinin önemine de değinilen toplantıda, tüm ticari işletmelerin rekabet güçlerini korumaları, üretimde verimliliği sağlayabilmeleri için finansal desteğin hız kesmeden devam etmesinin önemi vurgulandı. İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı ve EGİAD Danışma Kurulu Başkanı Mahmut Özgener’in de açılış konuşmalarıyla yer aldığı etkinlik ekonomi dünyasının nabzını tuttu.

EGİAD Yönetim Kurulu ve Üyeleri, sektör oda ve sivil toplum kuruluşları başkanlarının da yer aldığı ‘EGİAD 81. Ege Toplantısı’ Yarının Finansı Bugün: Gelişen Finansal Ortam Üzerine Perspektifler’ söyleşisi finansın geleceğinin konuşulduğu bir zirveye dönüştü. Figopara Kurucu Ortağı Bulut Arukel’in moderatörlüğünde ve Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’ın katılımıyla gerçekleşen panelde, KOBİ'lerin üretimlerini daha verimli gerçekleştirerek karlılıklarını arttırması ve global rakiplerine karşı daha rekabetçi olması için gerekli finansal destekler de konuşuldu.

İkiz Dönüşüm

Açılış konuşmasını yapan EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, son yıllarda dünyanın ve insanlığın çok büyük değişimlerden geçtiğini hatırlatarak, insanlık olarak çok büyük bir tehlike olan Covid-19 Pandemisinin atlatıldığını, hemen arkasından yaşanan küresel ekonomik krizin de etkisiyle, birçok alanda korumacılık eğilimlerinin güçlendiği bir dönemden geçildiğinin altını çizdi. Bunun yanısıra, son 15-20 yıllık dönemde, üretimde ve ticarette ağırlık merkezinin Batı'dan Doğu'ya doğru kayma sürecinin de devam ettiğini vurguladı. “Hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirlik, dünyanın diğer bir başlıca gündemi” diyen Yelkenbiçer, düşük karbonlu büyüme ve yeşil ekonomi ile doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi faaliyetlerinin giderek yaygınlaştığını, önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkelerin yeşil dönüşümle ekonomilerine rekabet avantajı kazandırma çabalarının artmasının beklendiğini, dijital dönüşüm sürecinin de tüm hızıyla dünya ekonomisi üzerinde etkilerini hissettirmeye devam ettiğini belirtti. Yelkenbiçer, “Hatta bu iki dönüşüm sürecinin birbirinden ayrılamayacak iki unsur olduğundan hareketle, “İkiz Dönüşüm” kavramı hayatımıza girdi. Dijital teknolojilerin kullanımı, rekabetçilik için vazgeçilmez bir unsur haline geldi. Üretim, lojistik, tedarik zinciri yönetimi ve kamu hizmetleri gibi her alanda önemli bir dijitalleşme yaşanıyor” dedi.

Ülkemiz Sıçrama Yapabilecek Kapasitededir

Tüm bu küresel gelişmelerin hem krizleri hem de fırsatları içinde barındırdığına vurgu yapan Yelkenbiçer, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başladığımız bu dönemde, ülke olarak bu krizlerin getirdiği riskleri iyi yönetebilmemiz, diğer yandan oluşan fırsatları akılcı politikalarla değerlendirebilmemiz gerekiyor. Ülkemiz yeşil ve dijital dönüşüme, toplumsal dönüşümü de ekleyerek büyük bir sıçrama yapabilecek kapasitededir. Bu kapasitemizi kullanarak dünyadaki değişim hızını yakalamalıyız. Bunun için özellikle eğitime odaklanmalı, analitik düşünebilen, dünyaya-bilime ve bilgiye açık nesiller yetiştirmeliyiz. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımız ve gençlerimizin kendilerini özgürce ifade edecekleri sosyal ve kültürel atmosferleri oluşturmalıyız” dedi.

EGİAD olarak Sanayide Yeşil Dönüşüm, Temiz Enerji ve Temiz Teknolojiler, Yeşil Hidrojen, Enerji’de Yapay Zekâ, Enerji Yönetim Sistemleri alanlarında çalışmalarla üyelerinin sürdürülebilirlik alanında gelişimini desteklediklerini kaydeden Yelkenbiçer, Dijitalleşmenin de EGİAD olarak başlıca çalışma alanlarından biri olduğunu ifade etti.

Yılın En Aktif Yatırım Ağı-EGİAD Melekleri

Dünyaya açılabilmenin en önemli araçlarından birisinin girişimcilik ve teknoloji girişimciliği olduğunun farkında olduklarını vurgulayan Yelkenbiçer, 2023 yılında hazırladıkları “İzmir Girişimcilik Araştırma Raporu” nun çalışmalarda yol gösterici olduğunu, ekosistemin geliştirilmesi için de çok sayıda öneri içerdiğini hatırlatarak, “EGİAD olarak girişimcilik alanındaki önemli bir gücümüz, EGİAD Melekleri Yatırım Ağı’dır. Belirlenen kriterlere uygun iş ve girişim fikirlerini, iş planlarına dönüştürüyor ve iş insanları olarak yatırım yapıyoruz. EGİAD Melekleri Yatırım Ağı olarak Türkiye’de “Yılın En Aktif Yatırım Ağı” seçildiğimizi de sizlerle paylaşmak isterim. StartupCentrum Girişimcilik Ekosistemi 2023 Ödülleri kapsamında elde ettiğimiz bu ödül, bu alandaki çalışmalarımızın değerini bizlere de bir kez daha hatırlattı” dedi.

Genç İşsizliğe Dikkat

Ülkemizde genç işsizliğin her geçen gün arttığına dikkat çeken Yelkenbiçer, özellikle kısaca NEET olarak ifade edilen, “Ne Eğitimde Ne İstihdamda Yer Alan Gençler” konusunun, ülkemizde acil çözüm üretilmesi gereken başlıklardan birisi

olarak karşımıza çıktığını belirterek, “Gençler, bir ülkenin en önemli insan kaynağı potansiyelini temsil etmektedir. NEET gençlerin eğitim almadan veya istihdam edilmeden geçirdikleri zaman, yeteneklerini geliştirme ve ülkenin rekabet gücü için önemli bir kaynak olan beşerî sermayenin oluşturulmasına katkıda bulunamamaları sonucunu doğurmaktadır. Bu çerçevede EGİAD olarak biz de bu alanda etkin şekilde faaliyetlerimizi yürütüyoruz. NEET Gençler sorununa yönelik İzmir özelinde çözüm önerileri geliştirdiğimiz raporumuzu kısa sürede yayınlayarak, kamuoyuna sunacağız. Raporda yer alan ve EGİAD olarak üzerimize düşen görevleri de en kısa sürede hayata geçirmek için, yoğun bir şekilde çalışmalara başlayacağız. Ancak NEET Gençler sorunun çözümünde sivil toplum kuruluşları, iş dünyası yanında, ülke olarak eğitim politikamızda da gerekli adımların atılması gerektiğini düşünüyoruz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi geleceğin dünyasına hazırlayan, küresel gelişmeler doğrultusunda ‘insan-çevre’ odaklı, ‘yeşil ve dijital’ bir ekosistem inşa edebilmeliyiz. Bunun için kapsamlı bir eğitim reformuna ihtiyaç olduğunu çok net görüyoruz. Hem ülkemizin sürdürülebilir kalkınması hem de iş insanları olarak ihtiyaç duyduğumuz nitelikli insan kaynağı için eğitim başlıca önceliğimizdir” dedi.

Ekonomik Beklentileri Aktardı

Dünya ekonomisi ve ticaretindeki belirsizlik ortamının etkilerinin ülkemizde de hissedildiğini ifade eden Yelkenbiçer, “Enflasyonun yüksek seviyelerde seyretmesi ve kur baskısı, başta ihracatçılar olmak üzere firmalarımızın rekabet gücünü azaltması iş dünyası olarak öne çıkan sorunlar arasında. Bu durumun özellikle üretim maliyetlerini artırdığını ve karar alma süreçlerimizde belirsizlikler oluşturduğunu, yaşayarak görüyoruz. Yüksek faiz oranları, iş dünyası olarak finansmana erişimimizde yaşanan zorluklar ve kredi faizlerinin yüksek olması işletmelerimizin büyümesini engelliyor. Katma değerli üretime ve ihracata yönelik desteklerin ve teşviklerin artması artırılması gerektiğini görüyoruz. Üretim ekonomisinin desteklenmesi ve orta-uzun vadede enflasyonla mücadelenin sağlanması iş insanları olarak başlıca beklentilerimizden birisi. Bu kapsamda, yeni yatırımlarımız için uygun maliyetli uzun vadeli kredi desteklerinin artırılması ve ihracata yönelik finansman imkanlarının iyileştirilmesinin önemli olduğunu değerlendiriyoruz” dedi.

Özgener’den Ekonomik Değerlendirme

EGİAD Danışma Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise, konuşmasında iş insanları olarak kısa ve orta vadede yakından takip edilmesi gereken iki konu üzerinde durdu. İlki; kısa vadeyi ilgilendiren Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum ile ilgili olurken ikincisi şirketlerin sadece kendileri için varolmalarının yeterli olmayışı ve dünya geleceğine yönelik adımlar atmaları gerektiği yönündeydi. Sıkılaştırıcı maliye politikaları ve kamunun tasarruf tedbirlerine yönelik değerlendirmede bulunan Özgener, “Kamuda harcama kontrolü, tasarrufların arttırılması ve bütçe disiplinin sağlanmasına yönelik hayata geçirilen Tasarruf ve Verimlilik Paketini memnuniyetle karşıladık. Fakat şu aşamada paketin etkisini ve vadesini bilemiyoruz. Zamana göre hedef verilmesi ve detaylar konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi kritik önem taşıyor. Enflasyonu düşürme sürecine destek verecek ikinci önemli konu; yapısal reformlar. Bu kapsamda; yatırım teşviklerinin verimliliği en yüksek yatırımlara yönlendirilmesi konusunun bir tasarruf tedbiri olarak değerlendirilmesi; yatırımların etkinliği ve verimliliği konusuyla bu paketin desteklenmesinin değerli olacağı kanaatindeyiz. Vergilendirilmeyen alanların vergilendirilmesi, yani arsa ve gayrimenkulden elde edilecek gelirlerden (şehirsel ranttan) vergi alınmasını ve ülkemizde faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerden asgari kurumlar vergisi alınması yönünde düzenleme yapılmasını, vergide adalet ve etkinliği artıracak ilave adımlar olarak değerlendiriyoruz. Mevcut koşullarda verimli olmayan her firmanın teşviklerle yüzdürülmesi ve muafiyetlerden faydalandırılması vergi adaletsizliğine sebep oluyor. Bu nedenle, “zombi şirketler” olarak da adlandırılan bu firmalara yönelik vergi ve teşviklerin gözden geçirilmesi zorunlu hale geliyor. Son olarak, reel sektör açısından, enflasyonu düşürme sürecindeki en önemli konu asgari ücret. Asgari ücretteki artış; hem maliyetler hem de beklentiler kanalı ile enflasyonist süreci olumsuz etkiliyor. Refah artırıcı politikaların özellikle sabit ve dar gelirli kesim açısından gerekli olduğunu vurgulamak isterim. Ancak istenilen refah artışını, enflasyonist ortamda asgari ücret artışı sağlamıyor. Aksine, enflasyonu körüklediği için alım gücünü daha da azaltıyor” dedi.

Şirketler Geleceğin Şartlarıyla Dönüşmeli

İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban ise, geleceğin finansının konuşulduğu etkinlikte pandemi sonrası tüm dünyada oluşan enflasyonist ortamın ülkemizi de etkilediğini belirterek, “Dünyada küresel riskler olarak her gün yeni bir durum ile karşı karşıya kalıyoruz. Rekabet şartları zorlaştı. Çağın gereğine şirketlerimizin ayak uydurması gerekmekte. Yeşil ve dijital dönüşümlerimizi tamamlayarak, geleceğe adapte olmalıyız. Tüm dönüşümlerimizi bu alanlarda tamamlayarak koordine olmalıyız. Birçok işletmemizin kurumsal yapısı bu dönüşüme uygun. Bugünkü program ufuk açıcı olacaktır” dedi.

 

81. Ege Toplantısındaki söyleşide konuşan Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ise Türkiye’de KOBİ’lerin nakit akışı döndüğü sürece üretmeye ve işini yapmaya devam ettiğini, bunun ülke ekonomisi açısından bir şans olduğunu vurguladı. Aran, “Bankacılık sektörünün KOBİ’lere nakit akışını yönetmesini sağlayacak şekilde desteğini sürdürmesi, özellikle yaşadıkları zorluklara rağmen işinden kazandığını işine yatıran KOBİ’lerin yanında olması çok önemli. 100 yıllık tarihimizde bizi müşterilerimizle hep yüz yüze bakar halde tutan şey, bu istikrar ve zor zamanlarda aynı duruşu devam ettirebilmemizdir. KOBİ’lerin şu anda en çok ihtiyaç duyduğu bu yaklaşımı tüm sektörün sergilemesi lazım” dedi.

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın, yüksek karbon ayak izine sahip üretim gerçekleştiren firmalar için ek maliyetler getireceğini, bu nedenle düzenlemenin hayata geçmesinin paralelinde ve hatta öncesinde üretim süreçlerinin dönüşümünün, optimizasyonunun ve düşük emisyonlu üretime geçişin daha da önem kazanacağını ifade eden Aran, şöyle konuştu: “KOBİ’ler için, özellikle ihracata yönelik üretim yapanlar açısından ikiz dönüşüm dediğimiz dijital ve yeşil dönüşüm çok kritik. Karbon emisyonları konusunda gerekeni yapmamak da teknolojik verimliliği sağlamamak da KOBİ’leri çok zora sokar. Biz bu konularda sadece bir finansör olarak değil danışman gibi destek oluyoruz. Şubat ayında MEXT Teknoloji Merkezi iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz, ‘100 KOBİ'nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu’ projemiz, bu alanda yürüttüğümüz önemli çalışmalardan biri. Eğer başarılı olursak, projenin Türkiye'deki KOBİ’ler için bir ilham kaynağı olacağını düşünüyorum.”

Figopara Kurucu Ortağı Bulut Arukel: “Tüm ölçeklerdeki ticari işletmelerin desteklenmesi sanayimizin geleceği için stratejik bir adımdır”

Türkiye’nin bir KOBİ cenneti olduğunu belirten Figopara Kurucu Ortağı Bulut Arukel,“Ülkemizde 400 binden fazla imalat gerçekleştiren KOBİ mevcut. KOBİ'ler, sektördeki toplam istihdamın yüzde 72,5'ini sağlıyor ve sektörün toplam cirosunun yüzde 54,2'sini oluşturuyor. Sıradışı bir dönemden geçtiğimiz bugünlerde mikrodan makroya tüm ticari işletmelerin sürdürülebilir bir büyüme, üretim ve rekabet güçlerini koruyabilmeleri için finansal ihtiyaçları için desteklenmelerinin ekonomimiz ve sanayimizin geleceği için atılmış stratejik bir adım olarak görüyoruz. Bunun için, tüm işletmelerin finansal süreçlerini yönetebildiği bir platform olarak, ticari işletmelerin gerçekleştirdiği ticaretin analiz ve skorlamasını yaparak, daha fazla limit, daha hızlı ve daha kolay bir şekilde nakde ulaşmalarını sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

Programın sonunda, Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Figopara Kurucu Ortağı Bulut Arukel’e plaketleri takdim edildi.

Ege Toplantısına Kimler Katıldı?

DR. SÜLEYMAN ELBAN İZMİR VALİSİ

MAHMUT ÖZGENER İZTO YK BAŞKANI - EGİAD Danışma Kurulu Başkanı

YİĞİT TATIŞ EGİAD Danışma Kurulu Başkan Yardımcısı

PROF. DR. MUSTAFA TANYERİ İzmir Ticaret Odası Genel Sekreteri, Danışma Kurulu Sekreteri

UĞUR YÜCE İzmir Kent Değerlerini Koruma ve Geliştirme Derneği – YK Başkanı /EGİAD Danışma Kurulu Geçmiş Dönem Başkanı

UĞUR BARKAN EGİAD Danışma Kurulu Geçmiş Dönem Başkanı

H. İBRAHİM GÖKÇÜOĞLU Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı

Dr. LEVENT ARSLAN KOSGEB İzmir Müdürü

OĞUZ SERTAÇ YILMAZ Setaş Enerji Genel Müdürü

ÖNDER TÜRKKANI Arkas Holding CEO

SELAMİ ÖZPOYRAZ İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı

MUSTAFA ASLAN EGİAD 15.Dönem Yönetim Kurulu Başkanı

H.CÜNEYT KARAGÜLLE EGİAD 4.Dönem Yönetim Kurulu Başkanı

UĞUR BARKAN EGİAD 5.Dönem Yönetim Kurulu Başkanı

TEMEL AYCAN ŞEN EGİAD 11.Dönem Yönetim Kurulu Başkanı

AYDIN BUĞRA İLTER EGİAD 14.Dönem Yönetim Kurulu Başkanı

MEHMET ALİ KASALI BASİFED Danışma Kurulu Başkanı

SİBEL ZORLU ESİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI

ÖZDEN MONKUL ERTEN İZİKAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI

ENVER MEHMET TORUN EGOD YÖNETİM KURULU BAŞKANI

M. ÖMER TELCİOĞLU USAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI

TURAN MUŞKARA ESSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI

MAHİR KAPLAN EBİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI

FERHAN SİVRİ AVCI İKG YÖNETİM KURULU BAŞKANI

HAYRİYE ŞENDİNÇ BPW İzmir YÖNETİM KURULU BAŞKANI

YÜKSEL BİLEK EGEKOBİDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI

MUSTAFA KARABAĞLI İAOSB YÜKSEK İSTİŞARE BAŞKANI