CHP'de Değişmeyen Kaos: İktidar Mücadelesi ve İddialar

CHP'nin iç politikası, yine sancılı bir süreçle sarsılıyor. Özgür Özel ve Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay ile ilgili çıkan yasak aşk söylentileri, CHP'deki iç çekişmeleri ve hizip savaşlarını yeniden gözler önüne seriyor. Parti içinde başlayan bu tür iddialar, geçmişte Deniz Baykal'ın genel başkanlık koltuğunu kaybettiği dönemi hatırlatıyor. Baykal'ın başına gelenler, CHP içinde nasıl bir kargaşa ve yıkıma yol açtıysa, benzer bir senaryonun Özgür Özel için de geçerli olabileceği konuşuluyor.

Deniz Baykal’ın yaşadığı süreç, sadece genel başkanlık koltuğunun el değiştirmesiyle sınırlı kalmamıştı. Baykal'ın görevden alınmasından sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yapılan yolsuzluk ve çete soruşturması, CHP’nin kurumsal yapısında derin yaralar açtı. O dönemde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Aziz Kocaoğlu, Genel Sekreter Ersu Hızır’ın yaptığı açıklamalarla zor durumda kaldı ve belediyeye yapılan operasyonla CHP’ye büyük zarar verildi. Bu olay, sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni değil, CHP'nin genel imajını da olumsuz etkiledi.

Süleyman Gençel  tarafından kaleme alınan ve köşe yazılarında dile getirilen bu iddialar, CHP'nin içindeki hiziplerin daha da derinleşmesine yol açtı. Ersu Hızır’ın Deniz Baykal ve Önder Sav’a yakın bir isim olarak tanınması, Kılıçdaroğlu'nun liderliğindeki ekiple Baykal taraftarları arasındaki savaşı alevlendirdi. Bu iç çekişmeler sonucunda parti içinde üst düzey birçok bürokrat tutuklandı ve uzun süre cezaevinde kaldı. CHP'nin bu kaotik süreci, partiye büyük zarar verdi ve kurumsal yapısında kalıcı yaralar açtı.

Bugün Özgür Özel etrafında dönen yasak aşk söylentileri, geçmişte yaşanan bu olayların adeta bir tekrarı niteliğinde. Özel'in, Deniz Baykal gibi, bu iddiaları bir süreliğine sürüncemede bırakabileceği düşünülse de, muhalif cepheden gelecek yeni hamlelerin kaçınılmaz olduğu belirtiliyor. CHP içindeki bu tür savaşların en büyük kaybedeni yine parti olacak gibi görünüyor. Muhalif kanat, Özgür Özel hakkında daha somut belgeler ve görüntülerle saldırılarına devam edecektir. Bu kez savaşın boyutları çok daha büyük olabilir.

Özgür Özel ve ekibi de karşı hamleler yapmaktan çekinmeyecek, muhaliflerine karşı daha sert bir tutum sergileyecektir. Ancak bu iç savaş, Kılıçdaroğlu ve Özel arasındaki bir çekişmeden çok daha derin. CHP kalesinde yaşanacak sarsıntılar, partiyi köklü bir krizle baş başa bırakabilir.

Geçmişte İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yaşananlar, CHP'nin iç savaşının yıkıcı etkilerini açıkça gösteriyor. Bugün benzer bir kaosun tekrar yaşanması, partiyi daha büyük bir krize sürükleyebilir. CHP'nin bu iç çekişmelerle yüzleşmesi ve parti içi demokrasiyi yeniden tesis etmesi gerekiyor. Yoksa, parti içindeki bu hizip savaşları, CHP'nin kurumsal yapısını daha da zayıflatacak ve ülkenin en köklü partilerinden biri olan CHP'yi tarih sahnesinden silebilir.

CHP, kurumsal yapısını korumak ve topluma güven veren bir siyasi güç olarak varlığını sürdürmek istiyorsa, iç çekişmeleri bir kenara bırakarak, halkın ihtiyaçlarına odaklanmalıdır. Aksi takdirde, parti içindeki bu savaşlar, CHP’yi köklü bir değişime zorlayacak ve belki de büyük bir dağılmanın fitilini ateşleyecektir.

Kaynak :YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM