GENÇLER TEHDİT ALTINDA !
GENÇLERİ HEDEF ALAN BÜYÜK TEHLİKE: ELEKTRONİK SİGARA
Yeşilay tarafından dünya genelinde yapılan araştırma verilerine göre 13-15 yaş arası en az 37 milyon gencin bir şekilde tütün kullandığı belirtilirken, Yeşilay Manisa Şube Başkanı Barış KAMİLOĞLU, bu yıl “çocukları tütün endüstrisinin tehdidinden korumak” temasıyla gerçekleşen 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü’nde, gençleri tütün endüstrisinin tehlikelerinden koruma çağrısında bulundu.
Elektronik sigara ve nikotin kesecikleri gibi ürünlerin gençler arasında giderek daha popüler hâle geldiğini ve sağlık sorunu risklerini artırdığını vurgulayan Yeşilay, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü’ne özel açıklamalarda bulundu. Tütün kullanımının hem aktif içiciler hem de pasif içiciler için birçok sağlık sorununa yol açtığının altını çizen Yeşilay, 2022 yılı verilerine göre dünya genelinde 13-15 yaş arası en az 37 milyon gencin bir şekilde tütün kullandığını belirtti. Açıklamada erken yaşta başlayan tütün kullanımının bağımlılık riskini artırdığı, tütün kontrolündeki ilerlemeye rağmen milyonlarca gencin tütün endüstrisi tarafından hedef alındığı vurgulandı.
Yeşilay, tütün endüstrisinin gençlere ulaşabilmek için her türlü taktiğe başvurduğu uyarısında bulundu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ergenlerin bağımlılık yapıcı madde kullanımına ilişkin önemli bulgular ortaya koyan Dünya Sağlık Örgütü’nün 44 ülkede gerçekleştirdiği Okul Çağındaki Çocuklarda Sağlık Davranışı (HBSC) Araştırması’na göre, ergenlerin %18’i hayatında en az bir kez elektronik sigara kullandığını ve %10'u bunu son 30 gün içinde kullandığını bildirmiştir. Tıpkı geleneksel tütün kullanımı gibi elektronik sigara kullanımı da hem kız hem de erkek çocuklar arasında tüm ülke ve bölgelerde önemli ölçüde artmıştır. Araştırmaya göre, ergenlik yıllarında yüksek riskli davranışlarda bulunmak yetişkin davranışlarını şekillendirebilir; erken yaşta bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımı daha yüksek bağımlılık riskiyle bağlantılıdır. Endüstri, gençlere ulaşabilmek adına uzun vadede küresel bir strateji uygularken, ilgili taktiklerini hedef aldığı bölgedeki sosyal, ekonomik ve hukuki duruma göre uyarlamakta ve kendini sürekli yenilemektedir. Örneğin; ürünlerinin uygun fiyatlı ve satın alınabilir olmasını sağlamak için vergilerden satış noktalarına uzanan bir yelpazede esnek düzenlemeler yapmakta, ‘zararsız’ olduğu iddia edilen yeni ürünler geliştirmekte ve kullanımı teşvik eden bir ortam oluşturmaya çalışmaktadır.”
“TÜTÜN ENDÜSTRİSİNİN AMACI, GELİRİNİ SÜREKLİ KILMAK.”
Yeşilay, tütün kullanımının kanser, kalp krizi, felç ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı gibi solunum yolu hastalıkları dâhil olmak üzere birçok hastalığın önde
gelen nedeni olduğuna da dikkat çekti. “Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü 2023 yılı bir Bakışta Sağlık Raporuna göre, hamilelik sırasında sigara kullanımı düşük doğum ve erken doğum riskini artıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), tütün kullanımının dünyada her yıl 8 milyon insanın ölümüne neden olduğunu; bu ölümlerin 1,2 milyondan fazlasının pasif içicilikten kaynaklandığını ve 65 binin ise çocuklar arasında gerçekleştiğini belirtmekte. OECD ülkeleri genelinde, 2021 yılında 15 yaş ve üzeri kişilerin %15,9'unun her gün dumanlı tütün ürünü kullandığı, sigara kullanım oranlarının Fransa ve Türkiye'de %25'in üzerinde olduğu ifade edildi. Aynı araştırmada tütün endüstrisinin, ergen ve gençlere hitap eden ürünlerin yanı sıra çeşitli reklam ve tanıtım taktikleri geliştirdiği, sosyal medya ve yayın platformları aracılığıyla geniş kitlelere ulaştığı da vurgulandı. 2022 yılı verilerine göre dünya genelinde 13-15 yaş arası en az 37 milyon gencin bir şekilde tütün ürünü kullanılıyor.
Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa’da 13-15 yaş arası erkeklerin %11,5'i ve kızların da %10,1'inin tütün kullandığını, elektronik sigara ve nikotin kesecikleri gibi ürünlerin gençler arasında giderek daha popüler hâle gelmesinin bağımlılık ve sağlık sorunu risklerini artırdığını vurguluyor. Tütün endüstrisinin gençleri hedefleyen faaliyetleri sadece halk sağlığını tehlikeye atmakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik sıkıntılara ve çevresel tehlikelere de yol açabiliyor. Endüstrinin ana hedefi, gelirlerini daha da artırabilmek amacıyla aldatıcı uygulamalarıyla halk sağlığı politikalarını baltalamak ve gelecek nesiller arasında bağımlılığı sürdürmeyi sağlamak.
“GELECEK NESİLLERE DAHA SAĞLIKLI, TÜTÜNSÜZ BİR YAŞAM SUNMALIYIZ.”
Yeşilay, bu doğrultuda, devletlerin kanıta dayalı politika oluşturmaya öncelik vermelerinin ve gençleri tütün endüstrisinin zararlı uygulamalarından korumak adına sıkı düzenlemeler yapmaları için Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası örgütlerin kamu ve sivil toplumla iş birliği kurmasının ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. Avustralya’da kısa süre önce tek kullanımlık elektronik sigaraların yasaklandığını ve elektronik sigara tatları ve renklerine kısıtlamalar getirildiğini hatırlatan Yeşilay, veri odaklı savunuculuktan yararlanarak,
farkındalığı artırarak ve paydaşlar arasında iş birliğini teşvik ederek gençlerin güçlendirilmesi ve gelecek nesiller için daha sağlıklı, tütünsüz bir yaşam sunulmasının mümkün olabileceğinin altını çizdi.
Yeşilay Hakkında
1920 yılında faaliyetlerine başlayan, dünyanın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından biri olan Yeşilay; insan onurunu ve saygınlığını temel alır. Tüm toplumu ayrım gözetmeden zararlı alışkanlıklardan
korumak için çalışır. Millî ve ahlaki değerleri önceler. Ulusal ve uluslararası düzeyde önleyici ve rehabilite edici halk sağlığı ile savunuculuk çalışmaları yürütür. Alkol bağımlılığıyla mücadele hedefiyle kurulmuş; kuruluşundan günümüze bağımlılık türleri artıkça Yeşilay’ın tüzüğüne yeni çalışma alanları eklenmiştir. Alkolden sonra; tütün, madde, kumar ve teknoloji bağımlılığı mücadele alanlarına dâhil olmuştur.
Türkiye genelinde 120 Yeşilay şubesi, dünya genelinde 97 Ülke Yeşilayı bulunmaktadır. 2015 yılında kurulan Yeşilay Danışmanlık Merkezleriyle (YEDAM) bağımlı bireylere ve yakınlarına ücretsiz ayaktan psikososyal destek hizmeti verilmektedir. Türkiye’nin 81 ili ve KKTC’de olmak üzere toplam 107 YEDAM bulunmaktadır. YEDAM’a 115 Danışma Hattı üzerinden ulaşılabilmektedir.
Türkiye’ye özgü bir bağımlılık rehabilitasyon sistemi olan her biri 40’ar yataklı Yeşilay Rehabilitasyon Merkezleriyle Bursa ile Diyarbakır’da alkol ve madde bağımlısı bireylere yatarak hizmet verilmektedir.
Toplumu bağımlılıklardan korumak ve bilinçlendirmek için yaptığı çalışmalarından dolayı Yeşilay, 1934 yılından bu yana “Kamuya Yararlı Cemiyetler” arasında yer almaktadır. “Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC) Özel Danışmanlık Statüsü”ne ve “Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) Türkiye