Yeryüzü Sofrasında Paylaşmanın manevi huzuru ve bereketi

Ramazan ayının manevi atmosferi içinde, şehir meydanlarında, parklarda ve sokaklarda kurulan Yeryüzü Sofrası, bir kez daha insanları bir araya getirdi. Herhangi bir protokol, statü farklılığının veya resmi yardımın olmadığı bu sofralar, paylaşmanın ve dayanışmanın en sade ve samimi görünümünü yansıtıyor. Kurulan iftar sofraları gönüllülerin evlerinden gelen yemeklerle bereketlenirken tanıdık tanımadık insanların yan yana oruçlarını açmasıyla büyük bir dayanışma ruhu oluştu. Sofralara katılanlar, yalnızca yemeklerini değil, hikâyelerini, dertlerini ve umutlarını da paylaştılar.

Katılımcılar, Yeryüzü Sofrasının sadece bir yemek paylaşımı olmadığını, aynı zamanda toplumsal dayanışma adına önemli bir mesaj taşıdığını vurguladılar. Herkesin eşit bir şekilde oturduğu, kimsenin özel bir yere sahip olmadığı bu sofralar, aslında toplumsal barış ve kardeşlik adına güçlü bir sembol haline gelmiş oldu. Ramazan'ın ışıltısı, bu anlamlı buluşmalar, modern dünyanın bireyselleşen özelliğine karşı ortak bir durma sergiliyor. Bir lokmayı paylaşmanın gücünü arttırdığı, sofraların sadece yemekle değil, sevgi ve muhabbetle de yapıldığı bu etkinlikleri gelecek yıllara da büyüterek taşımak gerektiğini gözler önüne serdi. Bu sofralarda bir araya gelenler için, “Bereket, paylaştıkça çoğalır” sözünün bir kez daha anlam kazandığını gördük.