EÜ Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi ata tohumlarına sahip çıkıyor

Kültür 15.01.2025 - 10:24, Güncelleme: 15.01.2025 - 10:24 170 kez okundu.
 

EÜ Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi ata tohumlarına sahip çıkıyor

Ege Üniversitesi (EÜ) Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TOTEM), tohum bilimi ve teknolojisi alanında nitelikli araştırmalara ve akredite analiz hizmetlerine devam ediyor. Türkiye’nin ilk tohum araştırtma merkezi olan EGE TOTEM, Uluslararası Tohum Test Analiz Merkezinin (ISTA) 5 üyesinden biri konumunda bulunuyor.

Türkiye’nin referans merkezi EGE TOTEM ata tohumlarını korumaya yönelik önemli projeler yürütüyor   Kardelen Hepsabuncular Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Tohum, yaşam zincirinin önemli bir halkası olarak bir milli güvenlik meselesidir. Tohum, biyolojik anlamda da, gıda güvenliği anlamında da önemli bir stratejik unsur. Uluslararası Tohum Test Analiz Merkezimiz, son üç yılda önemli başarılara imza atarak, uluslararası alanda akredite ve İSKA üyesi bir laboratuvar olarak dünyada bu alanda ilk yedi üniversite arasına girmiş bulunuyor. Avrupa’da, Orta Doğu’da ve Balkanlar’da tohumculuk anlamında en üst referans merkezi konumundayız. Avrupa’daki firmaların tohumlarını Ege Üniversitesinde test ediyoruz” diye konuştu. EÜ Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İsmail Can Paylan, “EGE TOTEM, yapılan test analizlerinin çeşitliliği açısından, ülkemizin tek ve en gelişmiş tohum araştırma merkezi olma özelliğini koruyor. TOTEM, uluslararası akreditasyona sahip bir merkezdir. Merkezimiz, Uluslararası Tohum Test Analiz Merkezinin (ISTA) 5 üyesinden biridir. Tohum bizim her şeyimiz, geleceğimiz, kültürel mirasımızdır. Özellikle küresel ısınma ve salgın hastalıklardan sonra gıdanın önemi giderek daha da arttığını müşahede ediyoruz. Mevcut tarım alanlarından daha fazla verim almayı hedeflemeliyiz. Türkiye iklim olarak tarıma elverişli topraklara sahiptir. Hem yerli şirketler hem çok uluslu şirketler, ülkemizde üretim yapıyorlar. Ayrıca pek çok tohumun anavatanı Türkiye’dir. Bir tohumun atalık tohum olduğunu bilmek için, atalarımızın nereye kadar uzandığını bilmemiz gerekiyor. Örneğin günümüzde domatessiz yemek yapmıyoruz, ancak domates ülkemize 20. yüzyılın başlarında gelmiştir. Ama buğday, 8 bin yıldır bu topraklarda yetişmektedir. Türkiye, buğdayın anavatanıdır. Bu tohumları kaybetmememiz ve korumamız çok önemli, çünkü onları çocuklarımıza miras bırakacağız. Hem atalık tohumlar korunmalı hem ticari tohum üretimine devam edilmelidir.” dedi. “Tehlikeli olan hibrit tohum değil” EGE TOTEM Teknik Müdürü Mühendis Dr. Adem Gökçöl, “Son zamanlarda insanlar, hibrit tohum konusunda tedirgin davranıyor. Tehlikeli olan hibrit tohum değil, genetiği değiştirilmiş organizmalardır. Genetiği değiştirilmiş organizmalar, tarım ilacı kullanımını azaltmak için yararlı bir amaçla ortaya çıkarılsa da insan sağlığına zarar vermektedir ve geleceği belirsiz bir durumdur. Glüten insan doğasına uygun değildir. Ata tohumumuz olan buğdayda eser miktarda glüten yokken, verimi yükseltmek için ticari tohumlarla üretilen buğdaylı ürünlerde glüten oranı yükselmektedir” diye konuştu. “Atalık tohumların çoğaltılmasına katkı sağlayacağız” Merkezin projelerini anlatan Dr. Adem Gökçöl, “TÜBİTAK 1004- Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı ve Tarım Bakanlığı destekli, 4 yıl sürecek projemiz başladı. Proje ile yerli-milli tohum gen kaynaklarımızın korunmasına yönelik depo oluşumunu amaçlıyoruz. Norveç Kıyamet Ambarına benzer bir depo oluşturacağız. Tüm Türkiye’den tohumlar toplayıp bunların DNA analizlerini yaparak yerli oluşlarını ispatlayıp kaydedecek, gelecekte de tanınmalarını sağlayacağız. Amacımız bu tohumları kontrollü koşullar altında korumak ve saklamak olacak. Böylece doğru atalık tohumların çoğaltılmasına katkı sağlayacağız. EÜ olarak, TÜBİTAK destekli Türkiye Tarımsal Üretiminde Küresel İklim Değişikliğine Uyumlu Sürdürülebilir Tarım Teknolojileri Platformuna (S-ATP) üye olan yaklaşık 20 kurumdan biriyiz” dedi. Dr. Adem Gökçöl, “Ülkedeki tüm tohum analizlerini biz yapıyoruz ve bu konudaki mahkemelerde bilir kişi kurumuyuz. Tohumlarımız şu an analiz kapsamında ancak başladığımız proje sonuçlandığında tüm vatandaşlara açık bir tohum koleksiyonumuz olacak” diye konuştu.
Ege Üniversitesi (EÜ) Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TOTEM), tohum bilimi ve teknolojisi alanında nitelikli araştırmalara ve akredite analiz hizmetlerine devam ediyor. Türkiye’nin ilk tohum araştırtma merkezi olan EGE TOTEM, Uluslararası Tohum Test Analiz Merkezinin (ISTA) 5 üyesinden biri konumunda bulunuyor.

Türkiye’nin referans merkezi EGE TOTEM ata tohumlarını korumaya yönelik önemli projeler yürütüyor

 

Kardelen Hepsabuncular

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Tohum, yaşam zincirinin önemli bir halkası olarak bir milli güvenlik meselesidir. Tohum, biyolojik anlamda da, gıda güvenliği anlamında da önemli bir stratejik unsur. Uluslararası Tohum Test Analiz Merkezimiz, son üç yılda önemli başarılara imza atarak, uluslararası alanda akredite ve İSKA üyesi bir laboratuvar olarak dünyada bu alanda ilk yedi üniversite arasına girmiş bulunuyor. Avrupa’da, Orta Doğu’da ve Balkanlar’da tohumculuk anlamında en üst referans merkezi konumundayız. Avrupa’daki firmaların tohumlarını Ege Üniversitesinde test ediyoruz” diye konuştu.

EÜ Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İsmail Can Paylan, “EGE TOTEM, yapılan test analizlerinin çeşitliliği açısından, ülkemizin tek ve en gelişmiş tohum araştırma merkezi olma özelliğini koruyor. TOTEM, uluslararası akreditasyona sahip bir merkezdir. Merkezimiz, Uluslararası Tohum Test Analiz Merkezinin (ISTA) 5 üyesinden biridir. Tohum bizim her şeyimiz, geleceğimiz, kültürel mirasımızdır. Özellikle küresel ısınma ve salgın hastalıklardan sonra gıdanın önemi giderek daha da arttığını müşahede ediyoruz. Mevcut tarım alanlarından daha fazla verim almayı hedeflemeliyiz. Türkiye iklim olarak tarıma elverişli topraklara sahiptir. Hem yerli şirketler hem çok uluslu şirketler, ülkemizde üretim yapıyorlar. Ayrıca pek çok tohumun anavatanı Türkiye’dir. Bir tohumun atalık tohum olduğunu bilmek için, atalarımızın nereye kadar uzandığını bilmemiz gerekiyor. Örneğin günümüzde domatessiz yemek yapmıyoruz, ancak domates ülkemize 20. yüzyılın başlarında gelmiştir. Ama buğday, 8 bin yıldır bu topraklarda yetişmektedir. Türkiye, buğdayın anavatanıdır. Bu tohumları kaybetmememiz ve korumamız çok önemli, çünkü onları çocuklarımıza miras bırakacağız. Hem atalık tohumlar korunmalı hem ticari tohum üretimine devam edilmelidir.” dedi.

“Tehlikeli olan hibrit tohum değil”

EGE TOTEM Teknik Müdürü Mühendis Dr. Adem Gökçöl, “Son zamanlarda insanlar, hibrit tohum konusunda tedirgin davranıyor. Tehlikeli olan hibrit tohum değil, genetiği değiştirilmiş organizmalardır. Genetiği değiştirilmiş organizmalar, tarım ilacı kullanımını azaltmak için yararlı bir amaçla ortaya

çıkarılsa da insan sağlığına zarar vermektedir ve geleceği belirsiz bir durumdur. Glüten insan doğasına uygun değildir. Ata tohumumuz olan buğdayda eser miktarda glüten yokken, verimi yükseltmek için ticari tohumlarla üretilen buğdaylı ürünlerde glüten oranı yükselmektedir” diye konuştu.

“Atalık tohumların çoğaltılmasına katkı sağlayacağız”

Merkezin projelerini anlatan Dr. Adem Gökçöl, “TÜBİTAK 1004- Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı ve Tarım Bakanlığı destekli, 4 yıl sürecek projemiz başladı. Proje ile yerli-milli tohum gen kaynaklarımızın korunmasına yönelik depo oluşumunu amaçlıyoruz. Norveç Kıyamet Ambarına benzer bir depo oluşturacağız. Tüm Türkiye’den tohumlar toplayıp bunların DNA analizlerini yaparak yerli oluşlarını ispatlayıp kaydedecek, gelecekte de tanınmalarını sağlayacağız. Amacımız bu tohumları kontrollü koşullar altında korumak ve saklamak olacak. Böylece doğru atalık tohumların çoğaltılmasına katkı sağlayacağız. EÜ olarak, TÜBİTAK destekli Türkiye Tarımsal Üretiminde Küresel İklim Değişikliğine Uyumlu Sürdürülebilir Tarım Teknolojileri Platformuna (S-ATP) üye olan yaklaşık 20 kurumdan biriyiz” dedi.

Dr. Adem Gökçöl, “Ülkedeki tüm tohum analizlerini biz yapıyoruz ve bu konudaki mahkemelerde bilir kişi kurumuyuz. Tohumlarımız şu an analiz kapsamında ancak başladığımız proje sonuçlandığında tüm vatandaşlara açık bir tohum koleksiyonumuz olacak” diye konuştu.

İzmir HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve izmir35haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.