Saadet Kadın Kolları’ndan Bir Çocuk Bin Dünya Resim Sergisi

Dünya 04.12.2024 - 14:02, Güncelleme: 04.12.2024 - 14:02 5063 kez okundu.
 

Saadet Kadın Kolları’ndan Bir Çocuk Bin Dünya Resim Sergisi

Saadet Partisi İzmir İl Kadın Kolları, çocukların hak ettikleri yaşam koşullarının sağlanması, mevcut sorunların kaynağının doğru tespiti ve gerekenin yapılması için "Bir Çocuk Bin Dünya" konulu resim sergisi ve basın açıklaması düzenledi.

Çocukları korumanın ve sağlıklı gelişimi için gerekli tedbirleri almanın önemine dikkat çekmeyi amaçlayan resim sergisi açılışında basın açıklaması yapan Saadet Partisi İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Fatma Dündar, “Türkiye'de çocuk olmak, Narin olmak demek, Şirin olmak demek. Leyla vardı hani dört yaşında. Şırnak’ta sokağa çıkma yasağı olduğu için cenazesi buzdolabında bekletilen Cemile. Ve daha içimizin ateşinin sönmediği, İzmir’de anneleri hurda toplayıp eve yiyecek getirebilsin diye beklerken, beş küçük yavrumuz yanarak hayatını kaybetti. Ne yazık ki daha niceleri. Bir de bunlara çeteler diyarına dönüşen ülkemde yenidoğan çetesi eklendi. Türkiye’de istismar vakalarında çocukların yüzde 49’u cinsel şiddete maruz kalıyor. Buradan çocuk cinayetleri ve cinsel istismarla sınırlı kalmak üzeri idamın getirilmesi gerektiğini tekrar ediyoruz.” ifadelerini kullandı. “Kidfluencer çocuk sömürüsüdür” Son yıllarda çocuk sömürüsüne ‘kidfluencer’ adı verilen yeni bir çocuk işçiliği de eklendiğini vurgulayan Dündar, “Ebeveynler çocuklarını yetişkin gibi giydirip konuşturarak ya da çocukları üzerinden ürün reklamları yaparak büyük gelirler elde ediyorlar. Ancak, kazanç potansiyeli yüksek olan bu ortam, çocukların istismar edilme riskini de beraberinde getirmektedir. Bu tehditlerin önüne geçmek için dijital dünyada çocukların haklarını koruyacak yasal düzenlemeler hızlı bir şekilde hayata geçirilmelidir. Bunun yanı sıra çocuk yoksulluğu her geçen gün artarken aynı zamanda derinleşmektedir. Yoksulluğun çocukların sağlığı, eğitimi, sokakta yaşamaları, çalıştırılmaları, suça yönelmeleri, ihmal ve istismar edilmeleri, dışlanmaları gibi pek çok olumsuz sonuç doğurduğu tartışmasız bir gerçektir. Türkiye, AB ülkeleri arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip ülkedir. Çocuklarımız bu kadar yoksul ve yoksunken seçim dönemleri çizilen refah tabloları kimi kapsamaktadır? Neden müreffeh Türkiye’nin kaynaklarını bizim çocuklarımız kullanamıyor?” diye sordu. “Kaybolan çocuklar yok olan yarınlardır” Kaybolan çocukların yok olan yarınlar anlamına geldiğini belirten Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Dündar, kayıpların büyük çoğunluğunun yeterli koruma önlemleri olmadığından ya da yasaların etkin şekilde uygulanmamasından kaynaklandığını kaydetti. Çocuklar için güvenli bir Türkiye’nin mümkün olduğunu söyleyen Dündar, “Bunun için; çocuk işçiliği, yoksulluk, istismar, erken yaşta evlilikler ve kayıp çocuk vakaları gibi temel sorunların çözümü için çocuk haklarını esas alan bütüncül bir yaklaşım benimsenmelidir. Çocukların eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimini artıracak, yoksulluk döngüsünü kıracak aile destek programları geliştirilirken, dezavantajlı bölgelerde eğitim altyapısı güçlendirilmelidir. Kayıt dışı çocuk işçiliğiyle mücadelede sıkı denetimler ve ağır yaptırımlar uygulanmalı, istismar ve erken yaşta evliliklere karşı caydırıcı hukuki düzenlemeler hayata geçirilmelidir.” şeklinde konuştu.
Saadet Partisi İzmir İl Kadın Kolları, çocukların hak ettikleri yaşam koşullarının sağlanması, mevcut sorunların kaynağının doğru tespiti ve gerekenin yapılması için "Bir Çocuk Bin Dünya" konulu resim sergisi ve basın açıklaması düzenledi.

Çocukları korumanın ve sağlıklı gelişimi için gerekli tedbirleri almanın önemine dikkat çekmeyi amaçlayan resim sergisi açılışında basın açıklaması yapan Saadet Partisi İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Fatma Dündar, “Türkiye'de çocuk olmak, Narin olmak demek, Şirin olmak demek. Leyla vardı hani dört yaşında. Şırnak’ta sokağa çıkma yasağı olduğu için cenazesi buzdolabında bekletilen Cemile. Ve daha içimizin ateşinin sönmediği, İzmir’de anneleri hurda toplayıp eve yiyecek getirebilsin diye beklerken, beş küçük yavrumuz yanarak hayatını kaybetti. Ne yazık ki daha niceleri. Bir de bunlara çeteler diyarına dönüşen ülkemde yenidoğan çetesi eklendi. Türkiye’de istismar vakalarında çocukların yüzde 49’u cinsel şiddete maruz kalıyor. Buradan çocuk cinayetleri ve cinsel istismarla sınırlı kalmak üzeri idamın getirilmesi gerektiğini tekrar ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Kidfluencer çocuk sömürüsüdür”

Son yıllarda çocuk sömürüsüne ‘kidfluencer’ adı verilen yeni bir çocuk işçiliği de eklendiğini vurgulayan Dündar, “Ebeveynler çocuklarını yetişkin gibi giydirip konuşturarak ya da çocukları üzerinden ürün reklamları yaparak büyük gelirler elde ediyorlar. Ancak, kazanç potansiyeli yüksek olan bu ortam, çocukların istismar edilme riskini de beraberinde getirmektedir. Bu tehditlerin önüne geçmek için dijital dünyada çocukların haklarını koruyacak yasal düzenlemeler hızlı bir şekilde hayata geçirilmelidir. Bunun yanı sıra çocuk yoksulluğu her geçen gün artarken aynı zamanda derinleşmektedir. Yoksulluğun çocukların sağlığı, eğitimi, sokakta yaşamaları, çalıştırılmaları, suça yönelmeleri, ihmal ve istismar edilmeleri, dışlanmaları gibi pek çok olumsuz sonuç doğurduğu tartışmasız bir gerçektir. Türkiye, AB ülkeleri arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip ülkedir. Çocuklarımız bu kadar yoksul ve yoksunken seçim dönemleri çizilen refah tabloları kimi kapsamaktadır? Neden müreffeh Türkiye’nin kaynaklarını bizim çocuklarımız kullanamıyor?” diye sordu.

“Kaybolan çocuklar yok olan yarınlardır”

Kaybolan çocukların yok olan yarınlar anlamına geldiğini belirten Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Dündar, kayıpların büyük çoğunluğunun yeterli koruma önlemleri olmadığından ya da yasaların etkin şekilde uygulanmamasından kaynaklandığını kaydetti. Çocuklar için güvenli bir Türkiye’nin mümkün olduğunu söyleyen Dündar, “Bunun için; çocuk işçiliği, yoksulluk, istismar, erken yaşta evlilikler ve kayıp çocuk vakaları gibi temel sorunların çözümü için çocuk haklarını esas alan bütüncül bir yaklaşım benimsenmelidir. Çocukların eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimini artıracak, yoksulluk döngüsünü kıracak aile destek programları geliştirilirken, dezavantajlı bölgelerde eğitim altyapısı güçlendirilmelidir. Kayıt dışı çocuk işçiliğiyle mücadelede sıkı denetimler ve ağır yaptırımlar uygulanmalı, istismar ve erken yaşta evliliklere karşı caydırıcı hukuki düzenlemeler hayata geçirilmelidir.” şeklinde konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve izmir35haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.