GS İZMİR ŞUBESİ’NİN ÇAĞRISINA İGC’DEN DESTEK BAŞKAN GAPPİ: ARKADAŞLARIMIZIN SONUNA KADAR YANINDAYIZ!
Gündem
29.01.2025 - 19:11, Güncelleme:
29.01.2025 - 19:11
GS İZMİR ŞUBESİ’NİN ÇAĞRISINA İGC’DEN DESTEK BAŞKAN GAPPİ: ARKADAŞLARIMIZIN SONUNA KADAR YANINDAYIZ!
Gazeteciler Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek'in gözaltına alınmasının ardından Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şubesi’nin çağrısı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin (İGC) de katılımıyla bir araya gelen gazeteciler, basın özgürlüğüne yönelik baskılara karşı tek ses oldu. Gazeteciler, derhal meslektaşlarının serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi Önü’nde gerçekleştirilen basın açıklamasına; İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Başkan Yardımcısı Mehlika Gökmen, TGS İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu, TGS İzmir Şube Başkan Yardımcısı Mazlum Vesek, Halk TV Ege Bölge Temsilcisi Mustafa Akbaş, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP 25. 26. ve 27. Dönem İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, İzmir Barosu temsilcileri, STK temsilcileri ve çok sayıda gazeteci katıldı.
“İKTİDAR GAZETECİLERİ ŞEKİLLENDİREMEZ!”
Ocak ayında 14 gazetecinin cezaevine konulduğunu vurgulayan İGC Başkanı Dilek Gappi, “Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye'yi demir ağlarla örülmüştü. Şu an iktidar da demir parmaklıklarla örüyor. Halkın doğruları bilmesi kamu görevidir. Biz bu görevi sonuna kadar gerçekleştireceğiz. Gazetecileri şekillendirmek, biçimlendirmek, iktidarın alanı değildir. Doğrulardan korkuyorsanız önce kendi yanlışlarınızı temizleyeceksiniz. Bizi susturmayacaksınız. Her zaman, her yerde var olacağız. Halkın sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.
“MESLEKTAŞLARIMIZI DERHAL SERBEST BIRAKIN”
Basın özgürse halk özgür olduğunun altını çizen Başkan Gappi, “Başkasını önemsemeyen, cezaevine atan, sorduğu soruları planlayan, onları kendisi için bir köle haline getiren, taraf olmayanı bertaraf eden bir anlayış ancak ve ancak kendini yok eder. Özgür basın her zaman yaşamaya devam edecek. Meslektaşlarımızı derhal serbest bırakın” ifadelerini kullandı.
“BASIN TARİHİNE YENİ BİR UTANÇ SAYFASI AÇILDI”
Gazeteciler Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker’in gözaltına alınmasıyla birlikte basın tarihine yeni bir utanç sayfasının daha açıldığını belirten TGS İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu, “Habere konu olan kişiye söz hakkı vermek, gazeteciliğin en temel kurallarından biridir. Bu yüzden gazetecilerin gözaltına alınıyor olması, mesleğimize yönelik gözdağıdır. Verilmek istenen mesaj tüm gazetecileredir. Bu basit bir gözaltı değildir. Bu gözaltılar, yaratılmak istenen korku ikliminin bir parçasıdır. Haberi aktaran, yorumlayan, halka ulaştıran gazetecilerin gözaltına alındığı bir düzende kimse özgür değildir. Meslektaşlarımızın gözaltına alınması basın ve ifade özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdittir” dedi.
“BOYUN EĞMEYECEĞİZ, SUSMAYACAĞIZ”
Türkiye'de son yıllarda medya çalışanlarına yönelik sistematik bir baskı ve sindirme politikası izlendiğini dile getiren TGS İzmir Şube Başkanı Kahramanoğlu, “Gözaltına alınan gazeteciler, sadece mesleklerini icra ettikleri için hedef alınmakta, ifade özgürlükleri ihlal edilmektedir. Bizler tüm gazetecilerin düşünce ve ifade özgürlüklerinin güvencesi olması gerektiğinin altını çiziyoruz. Hiç kimse gazetecilik faaliyetlerinden dolayı cezalandırılamaz. Basın özgürlüğü, sadece gazetecilerin değil, tüm toplumun özgürlüğüdür. Bu özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz. İktidarın bu tutumunu şiddetle kınıyor ve gazetecilerin çalışma hakkına yönelik her türlü müdahaleyi protesto ediyoruz. Bizler basın özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Boyun eğmeyeceğiz, susmayacağız” diye konuştu.
“GAZETECİLER SALDIRIYA UĞRADIKLARINDA YETKİLİLER KÖR VE SAĞIR OLUYOR”
Gazetecilik faaliyetlerini kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edeceklerini ifade eden Halk TV Ege Bölge Temsilcisi Mustafa Akbaş ise “Halkın bilgilendirilmesi noktasında elimizden geleni yapacağız. Hiçbir şeyi ardımızda bırakmayacağız, devam edeceğiz. Son dönemde yargıyı ve hukuku iktidarın sopası hâline getiren bir zihniyet var. Yaklaşık 4 ay önce İzmir'de Halk TV Bürosu olarak Karabağlar’daki kaçak Kur’an Kursu haberini yaparken saldırıya uğramıştık. Olayda tehdit, darp ve hürriyetten alıkoyma gibi çok sayıda suç unsuru vardı. Gazeteciler bir saldırıya uğradığında ya da bir hak ihlaliyle karşılaştığında yetkililer kör ve sağır oluyor. Ancak konu gazeteciliğin susturulması olunca, jet hızıyla kararlar alıyorlar. Bahsettiğim olayda delillerin savcılığa iletilmesi 111 gün sürdü. Oysa dün meslektaşlarımızı bu şekilde gözaltına almaları, ülkedeki çifte standardı net bir şekilde ortaya koyuyor” dedi.
Gazeteciler Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek'in gözaltına alınmasının ardından Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şubesi’nin çağrısı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin (İGC) de katılımıyla bir araya gelen gazeteciler, basın özgürlüğüne yönelik baskılara karşı tek ses oldu. Gazeteciler, derhal meslektaşlarının serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi Önü’nde gerçekleştirilen basın açıklamasına; İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Başkan Yardımcısı Mehlika Gökmen, TGS İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu, TGS İzmir Şube Başkan Yardımcısı Mazlum Vesek, Halk TV Ege Bölge Temsilcisi Mustafa Akbaş, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP 25. 26. ve 27. Dönem İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, İzmir Barosu temsilcileri, STK temsilcileri ve çok sayıda gazeteci katıldı.
“İKTİDAR GAZETECİLERİ ŞEKİLLENDİREMEZ!”
Ocak ayında 14 gazetecinin cezaevine konulduğunu vurgulayan İGC Başkanı Dilek Gappi, “Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye'yi demir ağlarla örülmüştü. Şu an iktidar da demir parmaklıklarla örüyor. Halkın doğruları bilmesi kamu görevidir. Biz bu görevi sonuna kadar gerçekleştireceğiz. Gazetecileri şekillendirmek, biçimlendirmek, iktidarın alanı değildir. Doğrulardan korkuyorsanız önce kendi yanlışlarınızı temizleyeceksiniz. Bizi susturmayacaksınız. Her zaman, her yerde var olacağız. Halkın sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.
“MESLEKTAŞLARIMIZI DERHAL SERBEST BIRAKIN”
Basın özgürse halk özgür olduğunun altını çizen Başkan Gappi, “Başkasını önemsemeyen, cezaevine atan, sorduğu soruları planlayan, onları kendisi için bir köle haline getiren, taraf olmayanı bertaraf eden bir anlayış ancak ve ancak kendini yok eder. Özgür basın her zaman yaşamaya devam edecek. Meslektaşlarımızı derhal serbest bırakın” ifadelerini kullandı.
“BASIN TARİHİNE YENİ BİR UTANÇ SAYFASI AÇILDI”
Gazeteciler Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker’in gözaltına alınmasıyla birlikte basın tarihine yeni bir utanç sayfasının daha açıldığını belirten TGS İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu, “Habere konu olan kişiye söz hakkı vermek, gazeteciliğin en temel kurallarından biridir. Bu yüzden gazetecilerin gözaltına alınıyor olması, mesleğimize yönelik gözdağıdır. Verilmek istenen mesaj tüm gazetecileredir. Bu basit bir gözaltı değildir. Bu gözaltılar, yaratılmak istenen korku ikliminin bir parçasıdır. Haberi aktaran, yorumlayan, halka ulaştıran gazetecilerin gözaltına alındığı bir düzende kimse özgür değildir. Meslektaşlarımızın gözaltına alınması basın ve ifade özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdittir” dedi.
“BOYUN EĞMEYECEĞİZ, SUSMAYACAĞIZ”
Türkiye'de son yıllarda medya çalışanlarına yönelik sistematik bir baskı ve sindirme politikası izlendiğini dile getiren TGS İzmir Şube Başkanı Kahramanoğlu, “Gözaltına alınan gazeteciler, sadece mesleklerini icra ettikleri için hedef alınmakta, ifade özgürlükleri ihlal edilmektedir. Bizler tüm gazetecilerin düşünce ve ifade özgürlüklerinin güvencesi olması gerektiğinin altını çiziyoruz. Hiç kimse gazetecilik faaliyetlerinden dolayı cezalandırılamaz. Basın özgürlüğü, sadece gazetecilerin değil, tüm toplumun özgürlüğüdür. Bu özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz. İktidarın bu tutumunu şiddetle kınıyor ve gazetecilerin çalışma hakkına yönelik her türlü müdahaleyi protesto ediyoruz. Bizler basın özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Boyun eğmeyeceğiz, susmayacağız” diye konuştu.
“GAZETECİLER SALDIRIYA UĞRADIKLARINDA YETKİLİLER KÖR VE SAĞIR OLUYOR”
Gazetecilik faaliyetlerini kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edeceklerini ifade eden Halk TV Ege Bölge Temsilcisi Mustafa Akbaş ise “Halkın bilgilendirilmesi noktasında elimizden geleni yapacağız. Hiçbir şeyi ardımızda bırakmayacağız, devam edeceğiz. Son dönemde yargıyı ve hukuku iktidarın sopası hâline getiren bir zihniyet var. Yaklaşık 4 ay önce İzmir'de Halk TV Bürosu olarak Karabağlar’daki kaçak Kur’an Kursu haberini yaparken saldırıya uğramıştık. Olayda tehdit, darp ve hürriyetten alıkoyma gibi çok sayıda suç unsuru vardı. Gazeteciler bir saldırıya uğradığında ya da bir hak ihlaliyle karşılaştığında yetkililer kör ve sağır oluyor. Ancak konu gazeteciliğin susturulması olunca, jet hızıyla kararlar alıyorlar. Bahsettiğim olayda delillerin savcılığa iletilmesi 111 gün sürdü. Oysa dün meslektaşlarımızı bu şekilde gözaltına almaları, ülkedeki çifte standardı net bir şekilde ortaya koyuyor” dedi.
İzmir HABERİ
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.