SAHİM-SEN’DEN ENGELLİ HAKLARI İÇİN ÖNEMLİ ÇAĞRI
SAHİM-SEN’DEN ENGELLİ HAKLARI İÇİN ÖNEMLİ ÇAĞRI
Engellilerin ve ailelerinin yaşam standartlarını korumak ve iyileştirmek devletin temel görevidir. Ancak son yıllarda alınan kararlar, engelli bireylerin haklarını ciddi şekilde kısıtlamakta ve kullanılmaz hale getiriyor. Sahim-Sen Engelliler Komisyonu Başkanı Ayşe Sarı ve Sahim-Sen Genel Başkanı Özlem Akarken, son yıllarda engelli bireylerin haklarının kısıtlanmasıyla ilgili endişelerini dile getirdi. Ayşe Sarı, uluslararası sözleşmelere aykırı düzenlemelerin kabul edilemez olduğunu belirtirken, Özlem Akarken, engelli bireylerin insan onuruna yakışır bir yaşam sürmelerini sağlamak için kararlı bir mücadele yürüteceklerini ifade etti.
Engellilerin ve ailelerinin yaşam standartlarını korumak ve iyileştirmek devletin temel görevidir. Ancak son yıllarda alınan kararlar, engelli bireylerin haklarını ciddi şekilde kısıtlamakta ve kullanılmaz hale getiriyor. Sahim-Sen Engelliler Komisyonu Başkanı Ayşe Sarı ve Sahim-Sen Genel Başkanı Özlem Akarken, son yıllarda engelli bireylerin haklarının kısıtlanmasıyla ilgili endişelerini dile getirdi. Ayşe Sarı, uluslararası sözleşmelere aykırı düzenlemelerin kabul edilemez olduğunu belirtirken, Özlem Akarken, engelli bireylerin insan onuruna yakışır bir yaşam sürmelerini sağlamak için kararlı bir mücadele yürüteceklerini ifade etti.
“HAKLAR GÜVENCE ALTINA ALINMALI!”
Engellilerin ve ailelerinin yaşam standartlarını korumak ve iyileştirmek devletin temel görevidir. Ancak son yıllarda alınan kararlar, engelli bireylerin haklarını ciddi şekilde kısıtlamakta ve kullanılmaz hale getiriyor. Sahim-Sen Engelliler Komisyonu Başkanı Ayşe Sarı ve Sahim-Sen Genel Başkanı Özlem Akarken, son yıllarda engelli bireylerin haklarının kısıtlanmasıyla ilgili endişelerini dile getirdi. Ayşe Sarı, uluslararası sözleşmelere aykırı düzenlemelerin kabul edilemez olduğunu belirtirken, Özlem Akarken, engelli bireylerin insan onuruna yakışır bir yaşam sürmelerini sağlamak için kararlı bir mücadele yürüteceklerini ifade etti.
Türkiye’nin taraf olduğu ve engelli bireylerin haklarını güvence altına almayı amaçlayan Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi, yalnızca engelli bireylerin bağımsız yaşamalarını ve insan haklarına eşit erişimlerini sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal hayatta aktif bir şekilde yer almalarını kolaylaştıracak her türlü yasal, ekonomik ve sosyal önlemin alınmasını devletlere bir yükümlülük olarak taahhüt ettirir. Ancak son dönemde yürürlüğe giren düzenlemeler, engelli bireylerin haklarını korumak ve geliştirmek yerine kısıtlayıcı uygulamalara yönelmiş; bu da sözleşmenin temel ilkelerinin ve devlete yüklediği sorumlulukların göz ardı edildiğini, engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve eşit katılımının ise giderek daha da zorlaştırıldığını açıkça göstermektedir.
"Engelli Hakları Sözleşmesine Aykırı Uygulamalar Son Bulmalı"
Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi'ne uygun bir şekilde, engelli bireylerin haklarının güvence altına alınması gerektiğini vurgulayan Sahim-Sen Engelliler Komisyonu Başkanı Ayşe Sarı, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Son yıllarda engelli bireylerin temel haklarına yönelik ciddi kısıtlamalar ve ihlallerle karşı karşıyayız. Eğitim, istihdam, sosyal yardım ve erişilebilirlik gibi alanlarda yaşanan sorunlar, engelli vatandaşlarımızın bağımsız bir yaşam sürmesini engelliyor. Özellikle, ithal destek teknolojilerindeki KDV muafiyetinin kaldırılması, engelliler için hayati öneme sahip teknolojilere erişimi neredeyse imkânsız hale getirdi. Bu, kabul edilemez bir ayrımcılıktır."
Sarı, kamudaki tasarruf tedbirlerinin engellilerin memur alımını sınırladığını ve atama bekleyen yüz binlerce engelli bireyi hayal kırıklığına uğrattığını belirtti.
"Haklarımız Tartışma Konusu Olamaz"
SAHİMSEN Genel Başkanı Özlem Akarken ise yaptığı açıklamada, engelli bireylerin haklarının tartışma konusu yapılmasının ayrımcılığı artırdığını ve sosyal adaletin temel ilkelerine zarar verdiğini belirtti. Akarken, şu ifadelere yer verdi:
"Engellilerin hakları pazarlık konusu yapılamaz. Bugün, engelli raporlarının geçerliliği olmasına rağmen yenilenmeye zorlanması, sosyal yardımların kesilmesine ve yüz binlerce insanın yoksulluğa sürüklenmesine neden oluyor. Bu, insan haklarına aykırı bir durumdur. Ayrıca, engelli bireylerin araç alımında kullandığı ÖTV muafiyetinin kısıtlanması ve araç yenileme süresinin 10 yıla çıkarılması, engelli vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarına erişimini engelliyor. Engelli bireyler için yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal engeller de ortadan kaldırılmalıdır."
Engelli Hakları İçin Somut Öneriler
Ayşe Sarı ve Özlem Akarken, engelli bireylerin haklarının güçlendirilmesi adına çeşitli somut önerilerde bulundu. İlk olarak, engellilere yönelik özel eğitim kurumlarının sayısının artırılmasının ve bu eğitimlerin ücretsiz olarak sunulmasının büyük bir önem taşıdığına dikkat çektiler. Eğitim hakkının herkes için eşit olması gerektiğini vurgulayan yetkililer, bu alandaki eksikliklerin giderilmesinin bir öncelik olduğunu belirtti.
İstihdam konusuna da değinen Sarı ve Akarken, engellilerin kamu ve özel sektörde daha fazla yer bulabilmesi için kapsamlı politikaların geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Mevcut kotaların doldurulmamasının önemli bir sorun olduğunu vurgulayan yetkililer, engellilerin çalışma hayatına katılımını kolaylaştıracak düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Sosyal yardımların kesintiye uğramasının engelli bireylerin yaşamlarını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Sarı ve Akarken, bu yardımların sürekliliğinin sağlanmasının hayati önem taşıdığını belirtti. Ayrıca, sosyal yardım süreçlerinde karşılaşılan bürokratik engellerin kaldırılmasının, haklara erişimi kolaylaştıracağını ifade ettiler.
Destek teknolojilerine erişimin önemine de vurgu yapan yetkililer, ithal edilen teknolojik cihazlarda uygulanan KDV ve ÖTV muafiyetlerinin yeniden getirilmesi gerektiğini belirtti. Engelli bireylerin bağımsız yaşam sürdürebilmeleri için bu cihazlara uygun fiyatlarla ulaşabilmeleri gerektiğini ifade eden Sarı ve Akarken, bu konuda daha kapsayıcı bir politika izlenmesini talep etti.
Engelli Hakları Komitesinin Uyarıları Dikkate Alınmıyor
Sarı, Mart 2019’da Cenevre’de yapılan Engelli Hakları Komitesi değerlendirme toplantısında aktarılan bilgiler sonunda Türkiye’ye verilen tavsiyelere dikkat çekerek şunları söyledi:
“Komite, mali krizlerin engelli bireyler üzerindeki orantısız etkilerinden endişe duyduğunu belirtmiş ve bu etkiyi azaltmak için sosyal koruma politikalarının güçlendirilmesini önermiştir. Ancak yaşananlar, bu tavsiyelerin dikkate alınmadığını açıkça göstermektedir.”
Hükümete ve Kamuoyuna Çağrı
Genel Başkan Özlem Akarken ve Engelliler Komisyon Başkanı Ayşe Sarı hükümet yetkililerini sorumluluklarını yerine getirmeye davet ederek sözlerini şöyle tamamladı: "Engelli bireyler, eşit ve onurlu bir yaşam sürme hakkına sahiptir. Sosyal devlet anlayışının gereği olarak, hükümetin engelli bireylerin haklarını güvence altına alacak politikaları derhal uygulamaya koyması gerekiyor. Biz SAHİMSEN olarak, engelli bireylerin sesi olmaya ve bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız. Kamuoyunu da bu konuda duyarlı olmaya ve destek vermeye çağırıyoruz."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.