Babalarından yadigar kalan meslek ve sanatlarını yaşatırken, yıllara da meydan okuyorlar.
Babalarından yadigar kalan meslek ve sanatlarını yaşatırken, yıllara da meydan okuyorlar.
Manisa'nın Demirci ilçesinde babalarından yadigar kalan meslekleri yaşatan ustalar geleneksel usuller ile sanatlarını yaşatırken, yıllara da meydan okuyorlar. Türkiye'de cami halıcılığı ve el halısı dokumacılığında merkez olan Manisa'nın Demirci ilçesi sanatkarları ve mesleğinin son temsilcilerinin yer aldığı ustaları ile de öne çıkıyor.
Manisa'nın Demirci ilçesinde babalarından yadigar kalan meslekleri yaşatan ustalar geleneksel usuller ile sanatlarını yaşatırken, yıllara da meydan okuyorlar. Türkiye'de cami halıcılığı ve el halısı dokumacılığında merkez olan Manisa'nın Demirci ilçesi sanatkarları ve mesleğinin son temsilcilerinin yer aldığı ustaları ile de öne çıkıyor.
Demirci'de babalarından devir aldıkları meslekleri yarım asırı aşkındır yaşatan ustalar ilerlemiş yaşlarına rağmen hala geleneksel usullerle mesleklerini sürdürüyor. 10 yaşından babasının yanında kalaycılığı öğrenen Kalaycı Ustası Ali Bilek 74 yıldır, Semerci Ustası Mehmet Ali Ağaçcı ise babası Halil Ağaçcı'dan öğrendiği mesleğini 73 yıldır yaşatıyor.
Beyazıt Mahallesinde evinin bahçesindeki 15 metrekarelik atölyede kalaycılık yapan 84 yaşındaki Ali Bilek, geleneksel usullere göre babası Mehmet Bilek’ten öğrendiği mesleğini yapmaya devam ediyor. Kalaycılık mesleğine ilk başladığı yıllarda at sırtında Manisa ve ilçelerini gezerek seyyar kalaycılık yapan Bilek, eski yöntemleri kullanarak kalay yapıyor. Hem okula gittiğini hem de kalaycılığı öğrendiğini, kalaycılığın zor ve zahmetli bir meslek olduğunu belirten Bilek, şunları anlattı: "Kalay yaparken ilkin kabın üzerindeki kiri tuz ruhu ile temizliyorum. Kabın kambur yerlerini örs ve çekiç marifeti ile düzeltiyorum. Sonra kumda ayağımla yaklaşık 10 dakika işlem yapıyorum. Daha sonra ateşte ısıtıyorum. Bir kabı kalaylamak yaklaşık 1 saat sürüyor. Gelen sipariş yoğunluğuna göre günde 10'a yakın kabı kalaylıyorum. Şimdilerde yok olmaya yüz tutan bu meslekle hayatımı kazandım. 74 yıldır sürdürdüğüm mesleğim sayesinde 4 çocuk büyüttüm, onları ev ocak sahibi yaptım."
Manisa ve bölgesinde seyyar kalaycılık yaptığı yıllarda gitmediği köy kalmadığı söyleyen Kalaycı Ali Bilek “ Baba yadigârı bir atımız vardı. Kalay yapan malzemelerimi ona yüklerdim 1 ay boyunca Manisa ve ilçeleri başta olmak üzere gezerdim. Bazı zamanlar İzmir’in ilçelerine de giderdim. İlçeye ve köye geldiğim zaman kalaycı diye bağırdığımda kaplarını kalay yaptıracak olanlar gelirdi. Kalay yapılan kabın yemeği daha lezzetli olur. Bunu bilen birçok insan halen kapımı çalar. Kalaylanan bir kabın 2 yıl kullanım ömrü vardır” dedi.
Kalaycı ustası Ali Bilek “ Yaşım ilerlediği için artık gezemiyorum. Evimdeki atölyemde odun ateşinde eski usullerle kalay yapmaya devam ediyorum. Eskisi gibi çok sipariş almıyorum. Şimdilerde evlerinde dekor için kullanmak isteyenler anne ve babalarından kapları getirip kalay yaptırıyorlar ”dedi. Mesleğe ilgi olmaması nedeniyle çırak yetiştiremediğini anlatan Bilek, mesleğini çok sevdiği için devam ettiğini, son nefesine kadar da baba mesleğini sürdürmeye kararlı olduğunu söyledi.
Yük ve binek hayvanlarının taşıyacakları yükün sırtlarına zarar vermemesi amacıyla üretilen semerin, Demirci ilçesindeki son temsilcisi 91 yaşındaki Mehmet Ali Ağaçcı kaldı. Mesleğinin dikkat ve emek istediğini ve çok keyifli olduğunu ifade eden Ağaçcı, geçmiş yıllarda yük taşımada ve binek amaçlı hayvanların yoğun olarak kullanıldığından çok sayıda semer ürettiğini belirtti.
"Allah'a şükür bu meslek sayesinde iki çocuk büyütüp, ev ocak sahibi yaptım" diyen Mehmet Ali Ağaçcı, 73 yılını verdiği mesleğini çok sevdiğini yineleyerek şöyle konuştu:
"Eskiden Demirci'de yük ve binek işleri hayvanlarla görülürdü. Bu nedenle merkep ve atlarına semerler yaptırırdı. İlçede çok sayıda olan semerci ustalarının teknolojiye bir süre direnebildi. 40 yıl öncesine kadar ilçemizde 20'ye yakın semerci vardı. Bu işler arabalarla görülmeye başlayınca işler azaldı. İlçede bu mesleği devam ettiren tek ben kaldım. Eski yıllarda ilçe dışından da çok sayıda sipariş alırdık. Bazen gecelere kadar çalıştığımız günler oldu. Şimdiler ise köylerde az sayıda kalan at ve merkepler için semer yaptıranlar oluyor" dedi.
Semer yapımının zor ve zahmetli olduğunu ifade eden Mehmet Ali Ağaçcı " Semer yapımında, çınar ya da gürgen ağaçlarının budaksız kısımları ile kamış, kendir ve deri malzemeleri kullanıyoruz. Hayvanın bel ölçüsünü aldıktan sonra, kalıp çıkarıp ağaçları elle kesiyoruz. Ağaç iskelet üzerine deri ile keçe arası kamış otları ile dolduruyor, sararak dikiyoruz. Dengesiz yapılmış semer hayvanın sırta zarar verdiği için çok özenli çalışmak gerek "dedi.
Mesleğini kendisinden sonra devam ettirecek kimsenin olmadığını söyleyen Semerci Ustası Mehmet Ali Ağaçcı, yaşım 90'a ulaştı. Fakat haftanın 6 günü işyerimi açarım. Semer tamirine gelenleri yapıyorum. Bazen yeni semer siparişleri de alıyorum. Son nefesime kadar semerciliği yaşatacağım "dedi.
Manisa HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.